Şanlıurfa sıcaklarında kanatlı hayvanların verimini artıracağı belirtilen proje hayata geçiyor. Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi tarafından yürütülen yeni çalışmayla hem daha sağlıklı hayvanlar yetiştirilmesine hem de üreticilerin daha fazla kazanç elde etmesine katkı sağlanması hedefleniyor.
Veteriner Fakültesi’nde yapılan çalışmalar sonucu, aşırı sıcak yaz şartlarının hakim olduğu Şanlıurfa’da takviyelerle desteklenen tavuklarda adaptasyon süreci olumlu sonuçlandı. Stresten uzaklaşan hayvanların sağlığı yerine gelerek tavuklarda yem tüketimi ve canlı ağırlık artışı gözlemlendi.
Verim düşüklüğü ve kilo kayıplarına çözüm arandı
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin yazın çok sıcak olmasından kaynaklanan sıkıntılardan dolayı kanatlı hayvanlarda verim düşüklüğü ve kilo kayıpları görülüyordu. Bu sorunlara çözüm olarak Veteriner Fakültesinde yapılan bilimsel çalışma ile zengin içerikli probiyotik olarak fermente bir ürün kullanıldı. İlk defa kullanılan ve hayvan performansını destekleyen ürün sayesinde kanatlı hayvanların gelişmesine katkı sağlandı.
Artan maliyetleri düşürecek
Bu sayede fermente edilmiş doğal laktik asit bakteri sıvısının sıcaklık stresine maruz kalan kanatlı hayvanların içme suyuna ilave edilmesinin yem tüketimi ve canlı ağırlık artışını iyileştirdiği, oksidatif stres ve hayvan sağlığı üzerinde olumlu etkilerinin olduğu kanıtlandı.
Önemli avantajlar sunuyor
Projenin, artan maliyetleri büyük ölçekte düşürerek çiftçilerin ekonomik kazanç sağlamalarına yardımcı olacağı ve daha kaliteli ürün yetiştirmesini sağlayacağı düşünülüyor.
Veteriner Fakültesi laboratuvarlarında yapılan çalışmalarda kanıtlanan bu proje ile ticari probiyotiklere alternatif olarak kullanılabileceği kanısına varıldı. Elde edilen ürünün işletme şartlarında hazırlanmasının ve kullanımının oldukça kolay, ekonomik ve aynı zamanda güvenli olması, toksik etkisinin olmaması, çevre kirliliği yaratmaması ve doğal ürün olmasının önemli avantajlar sunduğu belirtiliyor.
Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Sadık Serkan Aydın’ın yürütücülüğünü yaptığı projede, Prof. Dr. Nihat Denek, Prof. Dr. Mehmet Avcı, Arş. Gör. Şermin Top, Dr. Nurcan Kırar, Arş. Gör. Ayfer Güllü Yücetepe, Gülçin Baytur yer alıyor.
Projeden yüksek verim almalarının kümes hayvancılığıyla uğraşan üreticileri sevindirdiğini söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Aydın, şöyle devam etti: “İnsanların normal ve dengeli beslenmesi için hayvansal protein kaynaklarını tüketmeleri gerekmektedir. Kanatlı eti hayvansal protein kaynağı olarak ucuz, lezzetli, üretimi kolay ve kimyasal bileşimi bakımından önemlidir. Ülkemizde kanatlı eti üretiminin neredeyse tamamı piliç ve hindi eti üretiminden oluşmaktadır. Türkiye dünyanın önemli kanatlı eti üreticisi ülkelerinden biridir. Ancak kanatlı eti üretiminde birçok olumsuz çevresel faktörü ile karşılaşılmakla birlikte en önemli sorunlardan biri çevre sıcaklığıdır. Dünyada ve ülkemizde başta Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere birçok bölgede kanatlı üretimi sıcaklık stresinden olumsuz şekilde etkilenmektedir. Bazı bölgelerimizde sıcaklık 40-45 derecelere kadar yükselebilmekte ve bu sıcaklık artışları, kanatlı işletmelerinde önemli derecede üretim kayıplarına yol açmaktadır.”
“İnsan beslenmesi açısından vazgeçilmez olan gıda maddelerimizin bulundukları ortam ve çevre koşullarının uygun olması, gıdaların güvenilirliği açısından çok önemlidir” diyen Aydın, “En kısa sürede patent başvurusu yapacağımız bu proje sayesinde insan sağlığını riske atmayan, ekonomik kayıplara neden olmayan, kalite kriterlerini karşılayarak rekabet edebilen, sıcaklıktan olumsuz etkilenmeyen kanatlı hayvanların arttırılması hedefine ulaşılmasına katkı sağlamış olacağız” şeklinde konuştu.
Veteriner Fakültesi’nde yapılan çalışmalar sonucu, aşırı sıcak yaz şartlarının hakim olduğu Şanlıurfa’da takviyelerle desteklenen tavuklarda adaptasyon süreci olumlu sonuçlandı. Stresten uzaklaşan hayvanların sağlığı yerine gelerek tavuklarda yem tüketimi ve canlı ağırlık artışı gözlemlendi.
Verim düşüklüğü ve kilo kayıplarına çözüm arandı
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin yazın çok sıcak olmasından kaynaklanan sıkıntılardan dolayı kanatlı hayvanlarda verim düşüklüğü ve kilo kayıpları görülüyordu. Bu sorunlara çözüm olarak Veteriner Fakültesinde yapılan bilimsel çalışma ile zengin içerikli probiyotik olarak fermente bir ürün kullanıldı. İlk defa kullanılan ve hayvan performansını destekleyen ürün sayesinde kanatlı hayvanların gelişmesine katkı sağlandı.
Artan maliyetleri düşürecek
Bu sayede fermente edilmiş doğal laktik asit bakteri sıvısının sıcaklık stresine maruz kalan kanatlı hayvanların içme suyuna ilave edilmesinin yem tüketimi ve canlı ağırlık artışını iyileştirdiği, oksidatif stres ve hayvan sağlığı üzerinde olumlu etkilerinin olduğu kanıtlandı.
Önemli avantajlar sunuyor
Projenin, artan maliyetleri büyük ölçekte düşürerek çiftçilerin ekonomik kazanç sağlamalarına yardımcı olacağı ve daha kaliteli ürün yetiştirmesini sağlayacağı düşünülüyor.
Veteriner Fakültesi laboratuvarlarında yapılan çalışmalarda kanıtlanan bu proje ile ticari probiyotiklere alternatif olarak kullanılabileceği kanısına varıldı. Elde edilen ürünün işletme şartlarında hazırlanmasının ve kullanımının oldukça kolay, ekonomik ve aynı zamanda güvenli olması, toksik etkisinin olmaması, çevre kirliliği yaratmaması ve doğal ürün olmasının önemli avantajlar sunduğu belirtiliyor.
Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Sadık Serkan Aydın’ın yürütücülüğünü yaptığı projede, Prof. Dr. Nihat Denek, Prof. Dr. Mehmet Avcı, Arş. Gör. Şermin Top, Dr. Nurcan Kırar, Arş. Gör. Ayfer Güllü Yücetepe, Gülçin Baytur yer alıyor.
Projeden yüksek verim almalarının kümes hayvancılığıyla uğraşan üreticileri sevindirdiğini söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Aydın, şöyle devam etti: “İnsanların normal ve dengeli beslenmesi için hayvansal protein kaynaklarını tüketmeleri gerekmektedir. Kanatlı eti hayvansal protein kaynağı olarak ucuz, lezzetli, üretimi kolay ve kimyasal bileşimi bakımından önemlidir. Ülkemizde kanatlı eti üretiminin neredeyse tamamı piliç ve hindi eti üretiminden oluşmaktadır. Türkiye dünyanın önemli kanatlı eti üreticisi ülkelerinden biridir. Ancak kanatlı eti üretiminde birçok olumsuz çevresel faktörü ile karşılaşılmakla birlikte en önemli sorunlardan biri çevre sıcaklığıdır. Dünyada ve ülkemizde başta Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere birçok bölgede kanatlı üretimi sıcaklık stresinden olumsuz şekilde etkilenmektedir. Bazı bölgelerimizde sıcaklık 40-45 derecelere kadar yükselebilmekte ve bu sıcaklık artışları, kanatlı işletmelerinde önemli derecede üretim kayıplarına yol açmaktadır.”
“İnsan beslenmesi açısından vazgeçilmez olan gıda maddelerimizin bulundukları ortam ve çevre koşullarının uygun olması, gıdaların güvenilirliği açısından çok önemlidir” diyen Aydın, “En kısa sürede patent başvurusu yapacağımız bu proje sayesinde insan sağlığını riske atmayan, ekonomik kayıplara neden olmayan, kalite kriterlerini karşılayarak rekabet edebilen, sıcaklıktan olumsuz etkilenmeyen kanatlı hayvanların arttırılması hedefine ulaşılmasına katkı sağlamış olacağız” şeklinde konuştu.